Kripto paralar ile ilgili Türk hukukunda ilk düzenleme Merkez Bankası tarafından çıkarılan ‘Ödemelerde Kripto Varlıkların Kullanılmamasına Dair Yönetmelik’’ ile meydana gelmiş oldu. Böylelikle Türk hukuku kripto paraların varlığını tanımış oldu.
Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası çıkarmış olduğu yönetmelikte kripto para tanımını kripto varlık, dağıtık defter teknolojisi veya benzer bir teknoloji kullanılarak sanal olarak oluşturulup dijital ağlar üzerinden dağıtımı yapılan, ancak itibari para, kaydi para, elektronik para, ödeme aracı, menkul kıymet veya diğer sermaye piyasası aracı olarak nitelendirilmeyen gayri maddi varlıkları ifade eder. Şeklinde yapmıştır.
Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasının meydana getirdiği düzenleme kripto paraların alım-satımı, kullanımı, vergilendirilmesi ile alakalı değil yalnızca ödeme aracı olarak kullanılamayacağı ve buna aracı şirket ve kuruluşların ülke içi bu sistemleri kuramayacağı yönündedir. Kripto paralar ile ilgili daha sonra meydana getirilecek bir kanun ile birlikte kapsamlı bir hukuki çalışma yapılacağını öngörmekteyiz.
Merkez Bankasının çıkardığı yönetmeliğin 3.maddesinin 2. Fıkrasındaki düzenlemeye göre, ‘’Kripto varlıklar, ödemelerde doğrudan veya dolaylı şekilde kullanılamaz.’’ Şeklinde hüküm getirilmiştir. Yönetmelik bir önceki maddede neden kripto varlık şeklinde ve gayri maddi varlık olarak nitelendirdiğini bu maddede açıklamaktadır. Kripto varlık diyerek para olgusuyla yaklaşmamakta ve kendisinin değer olarak bir karşılık bulamadığı ve kanunen müdahale edemediği alana yönelik belki de şimdilik gayri maddi varlık diyerek tanımlandırma yapmıştır. Gayri maddi varlık dediği için de bu varlıkların ödeme aracı olarak kullanılmasının yani bir değere sahip olmasının önüne geçilmiştir.
Merkez Bankası yönetmeliğinin devamında ‘’Kripto varlıkların ödemelerde doğrudan veya dolaylı şekilde kullanılmasına yönelik hizmet sunulamaz.’’ Demektedir. Gayri maddi varlık olarak tanımladığı bu alanda aracı kurumlara da bir değer biçerek ödeme hizmeti veremeyeceğini böylelikle vurgulamıştır.
Merkez Bankası yönetmeliğinin 4.maddesinin 1.fıkrasında yer alan ifadede ise; ‘’Ödeme hizmeti sağlayıcıları, ödeme hizmetlerinin sunulmasında ve elektronik para ihracında kripto varlıkların doğrudan veya dolaylı olarak kullanılacağı bir şekilde iş modelleri geliştiremez, bu tür iş modellerine ilişkin herhangi bir hizmet sunamaz.’’ Demektedir. Hukukçular arasında ‘’esnek’’ olarak nitelendirilen bu düzenlemenin bankalar açısından nasıl bir sorun teşkil edeceği merak konusudur. Çünkü dolaylı olarak iş modeli geliştiremez ibaresinden sonra bankaların meydana getireceği hizmetler bakımından yorum kısmında sorunlar meydana gelebilecektir.
Kripto paraların hukuki bir zemine oturtularak başlangıçta bir değerinin var olduğu daha sonraki aşamalarda yönetmeliği lafzından da anlaşılacağı üzere ödeme aracı olarak kullanılarak iş modelleri gerçekleştirilmesi için öncelikle hukukumuzda bir kanunla düzenleme meydana getirilmelidir.
Dünya çapında kullanımı hızla artan bu kripto paralar ile ilgili ülkemizdeki kurulan aracı kuruluşların yeterliliğinin artırılması ve buradaki kaynağın dış ülkelere aktarılmasının önüne geçilmesi bakımından evveliyetle bir kanuni düzenleme meydana getirilerek başta vergi, icra, miras gibi hususların değerlendirildiği düzenlemelerin yapılması gerekmektedir.