Tüketici Mahkemesi Görev ve Yetkileri kanunun öngördüğü şekilde yer ve görev bakımından ayrıntılı olarak ele alacağız.Öncelikle mahkemenin tanımını yapalım.
Tüketici mahkemesi nedir?
Tüketici mahkemesi nedir? Kısaca açıklamak gerekirse, tüketicinin işlemleri, tüketicinin karşı karşıya kalabileceği uygulamalar ve bu uygulamalardan oluşabilecek uyuşmazlıklarda görevlidir.
Tüketici Mahkemesinde Nasıl Dava Açılır?
Tüketici mahkemesinde dava, tüketici ya da tüketici örgütleri ya da ilgili bakanlık olan ‘’Ticaret bakanlığı’’ tarafından açılabilir. Bu davalar 492 sayılı Harçlar Kanununda yer alan harçlardan muaftır.
Ayrıca tüketici örgütleri tarafından açılan davalarda vekalet ve bilirkişi gibi ücretler, davacı aleyhine sonuçlandı ise bakanlık tarafından karşılanır. Eğer dava davalı aleyhine sonuçlandıysa bu sefer bilirkişi ücreti, davalıdan tahsil edilerek bütçeye geçer.
Ayrıca unutulmamalıdır ki tüketici mahkemesi kendi özel kanuna sahiptir. Bu tüketici mahkemesinin özel mahkeme statüsüne sahip olduğunu gösterir.
Tüketici Mahkemesinde Dava Açabilecek Gerçek ve Tüzel Kişilikler Kanunda Nasıl İfade Edilir?
Tüketici mahkemesinin de içinde yer aldığı özel bir kanun olan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun içinde yer alan tanımlar aşağıdaki gibi sıralanabilir. Buna göre;
- Tüketici: Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi,
- Tüketici işlemi: Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına, hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi,
- Tüketici örgütleri: Tüketicinin korunması amacıyla kurulan dernek, vakıf veya bunların üst kuruluşlarını,
- Bakanlık ise: Son dönemde ki değişikliklerle birlikte adı Gümrük ve Ticaret Bakanlığından sadece Ticaret bakanlığına dönen bakanlığı ifade etmektedir.
Tüketici Mahkemesinde Yetki
Tüketici mahkemesinde görülmekte olan tüketici davaları, tüketicinin yerleşim yerinin bulunduğu yerdeki tüketici mahkemesinde de açılabilir.
Tüketici örgütleri, ilgili kamu kurum ve kuruluşları ile Ticaret Bakanlığı;
haksız ticari uygulamalar ve ticari reklamlara ilişkin hükümler dışında, genel olarak tüketicileri ilgilendiren ve bu Kanuna aykırı bir durumun doğma tehlikesi olan hâllerde bunun önlenmesine veya durdurulmasına ilişkin ihtiyati tedbir kararı alınması veya hukuka aykırı durumun tespiti, önlenmesi veya durdurulması amacıyla tüketici mahkemelerinde dava açabilir. (6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun madde 73/6)
Tüketicileri ilgilendiren genel sayılabilecek konulardan kaynaklanan davalarda; davacı, verilen kararların duyurulmasını, yayımlanmasını isteyebilir. Bu talebin mahkeme tarafından kabul görmesi hâlinde, masrafları davalı taraftan alınmak üzere, ülke düzeyinde yayın yapan gazetelerden en az üçünde hızlıca ilan edilir.
Tüketici mahkemesinin vermiş bulunduğu kesin kararlar, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi üzerinden ilgili Bakanlığa iletilir. Tüketici hakem heyetleri kararlarına karşı yapılan itiraz sonucunda verilmiş bulunan kararlar ise, kararı veren tüketicisi mahkemesi tarafından ilgili tüketici hakem heyetine gönderilir.
Tüketici Mahkemesinin Görevleri ve Bu Görevlerin Sınırı
Tüketici mahkemesine dava açmanın bir parasal sınırı bulunmaktadır. Bu parasal sınır 6502 sayılı kanunun 68.maddesinde belirtilmiştir. Fakat her sene bu parasal sınır belli bir yeniden değerleme ile tekrar belirlenir. Ve bu belirlenen parasal sınırlar arasında tüketici hakem heyetlerine gidilir. Fakat bu parasal sınırların üzerinde ise değer direk tüketici mahkemesine dava açılabilir.
Buna göre 2018 senesi tüketici hakem heyetine gitme parasal sınırları ve başvuracakları heyetlerin hangileri olduğu aşağıdaki gibidir.
- Tüketici Hakem Heyetlerine yapılacak başvurularda, değeri 4 bin 570 Türk Lirası’nın altında bulunan uyuşmazlıklarda İlçe Tüketici Hakem Heyetleri görevli,
- Büyükşehir belediyesi statüsünde olan illerde 4 bin 570 Türk Lirası ile 6 bin 860 Türk Lirası arasındaki uyuşmazlıklarda İl Tüketici Hakem Heyetleri görevli,
Olarak sıralanırken, büyükşehir statüsünde olmayan
- İllerin merkezlerinde 6 bin 860 Türk Lirası’nın altında bulunan uyuşmazlıklarda İl Tüketici Hakem Heyetleri,
- Büyükşehir belediyesi statüsünde olmayan illere bağlı ilçelerde 4 bin 570 Türk Lirası ile 6 bin 860 Türk Lirası arasındaki uyuşmazlıklarda İl Tüketici Hakem Heyetleri görevli olacaktır.
Yani bu parasal sınırların üzerinde yer alan meblağlarda direkman tüketici mahkemesine dava açılabilmektedir.
Ayrıca başvurular tüketicinin yerleşim yeri hakem heyetine yapılabildiği gibi yukarıda tanımı verilen tüketici işlemlerinin yapıldığı yer heyetine de yapılabilmektedir. Tüketici hakem heyeti bulunmuyor ise ne şekilde hakem heyetine gidileceği ilan edilecek yönetmeliklerle belirlenir.
Bu heyetin vereceği kararlara karşı 15 gün süre ile aynı yer tüketici mahkemesine itiraz edilebilir.
Tüketici Mahkemesi Hangi Davalara Bakar?
- Abonelik esasına dayalı ve bu aboneliğin sözleşmesinden kaynaklı davalar,
- Tapu iptal ve tescili davası, istirdat davası, tespit davası,
- Kredi ve kartı ve alınan krediden kaynaklı davalar, (tüketici ve ya kredi veren fark etmeksizin)
- 6502 sayılı kanundan kaynaklanan davalar, (ayıplı hizmet ya da ayıplı mal gibi)
- Tatil sözleşmeleri, paket tur sözleşmesi kaynaklı davalar,
- Üretimin, satışın durdurulması istemi, Malın toplanmasının istendiği davalar,
- Satıcının veya tüketicinin hakem kuruluna itirazı,
- Sigorta ilişkisinden ortaya çıkan sözleşmeler, satış vaadi sözleşmesinden kaynaklı davalar,
- Hizmet sözleşmesinden kaynaklanan davalar, promosyon davaları,
- Hakemin reddi, yargılamanın kıstaslar oluştuysa yenilenmesi davası,
Ve benzeri bir tarafının tüketici olduğu davalara tüketici mahkemesi bakmaktadır. Kısacası ilgili 6502 sayılı tüketicinin korunmasına dair kanunun belirttiği kıstaslar dahilinde; hukuku bir niteliği olan sözleşmenin varlığı ve bu sözleşmenin bir tarafının tüketici olması sebebiyle oluşabilecek uyuşmazlıklarda görevli mahkeme tüketici mahkemesidir.
Tüketici Mahkemesinde Uygulanan Basit Yargılama Usulü Ne Anlama Gelmektedir?
Basit yargılama usulü; Ayırıcı niteliğinin, daha hızlı bitirilmesi gereken veya görece daha kolay sonuca ulaşılması gereken dava ve işler olduğu bir usul olduğu söylenebilir. Aynı yazılı usulde olduğu gibi dilekçeyle başvuru olur fakat önceden yönetmelikle belirlenen şekilde, hazır formun doldurulmasıyla da olabilir. Bunun nedeni bahsettiğimiz gibi hızlı bir şekilde düzenlenmesi ve avukat tutamayanlara kolaylık sağlanmasıdır.
Tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta cevap süresi bulunmaktadır. Fakat bu süreyi aşmayı gerektiren zorluklar bulunduğu takdirde bir kerelik yine 2 hafta olmak üzere süre uzatılabilir.
Verilecek dilekçelerde taraflar elinde bulundurdukları delilleri ve tüm unsurları dilekçelerine eklemek, belirtmek zorundadırlar.
Kanunda belirtilen şartların yokluğu söz konusuysa dava usulden reddedilebilir. Fakat yerine getirilmesi gereken şartlar yerine getirilmiş ise esas hakkında kararda verilebilir. Dosya üzerinden karar verilemiyorsa ön incelemeye tabi tutulur, bu ön incelemeden sonra en fazla 2 duruşmada ve aralarında en fazla 1 ay olmak süresiyle yargılama tamamlanır.
Tüketici Mahkemeleri Karşı Temyiz, İstinaf ve Kararların Kesinleşmesi
İstinaf tüketici mahkemesi tarafından verilen kararın her yönüyle bir üstteki mahkeme tarafından yeniden değerlendirilmeye tabii tutulduğu bir yoldur. Karar bildirildikten sonra 2 hafta içinde dilekçe ile başvuru yapılabilir.
Bu başvurunun sınırları vardır ve 2018 itibariyle bu sınırlar şu şekildedir. Parasal sınır olarak 2018’de ilan edilen 3560 Türk Lirasıdır. Bu rakamın üstüne başvuru yapılabilir. Ayrıca ara kararlara karşı yapılamaz.( ihtiyati kararlar hariç)
Temyiz ise istinaf yoluna gidildiğinde alınan kararların hukuka uygunluğunun üst mahkeme tarafından denetimidir.Temyizde sınır 47530 Türk Lirasıdır.(ihtiyati kararlara açılamaz)