Velayet hakkı sahibi anne ve baba çocuğun mallarını yönetme hak ve yükümlülüğüne sahiptir. Anne ve babanın velayet hakkı sona erdiğinde çocuğun mallarının devredilmesi gerekmektedir. Velayetin sona erme sebeplerinden biri çocuğun ergin olmasıdır. İşte anne ve babanın velayet hakkı çocuk ergin olduğu için sona ermişse çocuğun mallarının hesabı ile ergin çocuğun kendisine devredilmesi gerekir. Velayetin sona ermesi yalnızca çocuğun ergin hale gelmesi halinde olmaz. Bazı sebeplerin gerçekleşmesi nedeniyle hâkim tarafından da velayet sona erdirilmiş olabilir. Bu durumda çocuk daha ergin olmadığından çocuğun malları hesabı ile vasiye devredilir. Eğer anne babanın yönetim hakkı sona ermişse çocuğun malları hesabı ile kayyıma devredilir. TMK m.363’e göre “Ana ve baba, çocuk mallarının geri verilmesinde vekil gibi sorumludurlar. Dürüstlük kuralına uygun olarak başkasına devrettikleri malların yerine sadece aldıkları karşılığı geri vermekle yükümlüdürler. Kanuna uygun olarak çocuk veya aile için yaptıkları harcamalardan dolayı tazminatla yükümlü tutulmazlar.” Kanun anne ve babanın sorumluluğunda vekile ilişkin hükümlerin uygulanacağını belirtmiştir. Anne baba dürüstlük kuralına uygun olarak iyi niyetle malları başkalarına devretmişlerse bu malların yerine yalnızca malların karşılığı olarak aldıkları bedeli geri vermekle yükümlüdürler. Kanun iyi niyetle hareket eden anne babanın sorumluluğunu daraltmıştır. Anne baba kanunun izin verdiği çerçevede çocuk için ve aile için yaptıkları harcamalar nedeniyle sorumlu tutulamazlar. Anne babanın sorumluluğuna ilişkin davalar aile mahkemesinde görülür.
“Toplanan delillerden; davalılardan H.’nin davacıların annesi, diğer davalı İ.in ise davacıların anne ayrı baba bir kardeşi olduğu, davacıların henüz ergin olmadıkları 08.04.1994 tarihinde, davalılardan H..’nin, tarafların ortak murisi A..’den kalan taşınmazlardaki davacı hisselerini, taşınmazların ailenin en büyük erkek çocuğu adına kayıtlı olması gerektiği yünündeki aile geleneği uyarınca satmaya ihtiyacı olmadığı halde bedelsiz olarak diğer davalı İ..e devretmek suretiyle, velayet görevini kötüye kullanarak Türk Medeni Kanunun 352-363. Maddelerinde yer alan çocuk mallarının korunmasına ilişkin hükümlere aykırı davrandığı anlaşılmaktadır. Açıklanan bu duruma göre, açılan davanın kabul edilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile reddi doğru bulunmamıştır.” (T.C. YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ E. 2012/26633 K. 2013/18870 T. 4.7.2013) Kararda çocukların annesi çocuklara miras kalan taşınmazı “taşınmazların ailenin en büyük erkek çocuğu adına kayıtlı olması gerektiği yünündeki aile geleneği” sebebiyle bedelsiz olarak davalıya devretmiştir. Yargıtay annenin bu davranışını velayet görevini kötüye kullanmak olarak kabul etmiş ve çocuğun mallarının korunmasına ilişkin kurallara aykırı davranıldığına karar vermiştir.